Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram

Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik Over Sendromu (PKOS), adet düzensizliği-amenore, kıllanma, ve obezite gibi belirtilerle başvuran hastalarda sıkça görülen bir durumdur. Ultrasonografi ile yapılan incelemede, bilateral olarak büyük, kalın kapsüllü, 8'den fazla periferik yerleşimli folliküller ve hiperekojenik santral stroma sahip olan overler tipik bir PKOS görünümü verir. Roterdam kriterlerine göre tanıda; oligo veya anovulasyon, klinik ve/veya biyokimyasal hiperandrojenemi, ve ultrasonografik olarak PKOS görünümü olması gereklidir. Bu kriterlerden ikisi sağlandığında PKOS tanısı konabilir.

PKOS, hiperandrojenizm ve PKOS morfolojisine bağlı over disfonksiyon sendromu olarak tanımlanır. Hastalar genellikle düzensiz adet döngüleri, androjen fazlalığı, obezite, insülin direnci, ve yüksek LH düzeyleri gibi belirtiler gösterirler. İnsülin direnci testleri PKOS için rutin olarak gereksiz olsa da, obez hastalarda oral glukoz tolerans testi (OGTT) yapılması önerilir. Ayrıca, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar açısından risk altında oldukları için bu hastalar düzenli takip edilmelidir.

Roterdam kriterlerine göre, PKOS'lu hastalar görünümlerine göre dört gruba ayrılır:

  1. Ciddi PKOS: Düzensiz adetler, tipik PKOS ultrasonografik bulguları, yüksek androjen düzeyleri, insülin direnci ve potansiyel uzun dönem sağlık riskleri olan kadınların %61'ini oluşturur.
  2. Hiperandrojenik + Kronik Anovulasyon: Düzensiz adetler, tipik ultrasonografik bulgular olmayan ancak yüksek androjen düzeyleri ve insülin direnci olan kadınların %7'sini oluşturur.
  3. Ovulatuar olan PKOS: Düzenli adetler, PKOS bulguları ultrasonda görülür, artmış androjen düzeyleri ve insülin direnci mevcuttur, ancak uzun dönem riskler bilinmemektedir ve PKOS'lu kadınların %16'sını oluşturur.
  4. Ilımlı PKOS: Düzensiz adetler, tipik PKOS ultrasonografik bulguları, orta düzeyde artmış androjen düzeyleri, insülin direnci olmayan kadınların %16'sını oluşturur.

PKOS'un fenotipi yaşam boyunca değişebilir ve semptomları yaşla birlikte farklılık gösterebilir. Çocukluk döneminde, prematür adrenarş ve erken menarş sık görülürken, adolesan ve üreme yıllarında düzensiz adetler, kıllanma, akne, infertilite, endometrium kanseri, düşük riski ve gebelik komplikasyonları sıklıkla gözlenir. Şişmanlık, bozulmuş glukoz toleransı, dislipidemi, tip 2 diyabet, uyku apnesi ve depresif ruh hali gibi ek sağlık sorunları da sık rastlanan durumlardır. Menopoz döneminde ise daha geç menopoza girme eğilimi ve metabolik sendrom riski artar.

PKOS'un prevalansı, Roterdam kriterlerine göre %6-10'dan %15'e yükselmiştir ve üreme çağındaki kadınların en sık karşılaştığı endokrinopatidir. Bu nedenle, PKOS tanısı konmuş hastaların uzun dönemde diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve endometrium kanseri gibi sağlık sorunları açısından risk altında olabilecekleri düşünülerek düzenli takip edilmeleri gerekmektedir.